English Vinglish / Hint Filmi / 2012 (BCP-Temmuz)

 

Her şeyden önce kendini sev..

Blogları Canlandırma projesi kapsamında temmuz ayı temamız Hindistan. 

Etkinlik ile ilgili detaylı bilgi almak isterseniz tıklayınız.

İlk defa temamıza uygun bir film seçerken çok zorlandım 😄 Bugüne kadar çok fazla Hint filmi izledim. Çok sevdiğim, herkese önermek istediğim çok çok fazla film var. Ancak bunların çoğunu birçoğunuz izlemiştir diye düşündüğüm için ben acaba hangisini yazsam, hangisini önersem diye baya düşündüm ve iki tane film seçtim. Biri eğlenceli, çerezlik çook önceden izlediğim Khoobsurat filmi, diğeri için de hem daha anlamlı hem de yine eğlenceli olsun dedim ve English Vinglish filmini seçtim.

English Vinglish konusu, Şaşi Hindistan'da yaşayan tipik bir ev hanımıdır. İngilizcesi yetersiz olduğu için eşi ve çocukları tarafından dalga konusu olur. Özgüvenini kaybeden Şaşi bir gün İngilizce öğrenmeye karar verir.

-2 saat 14 dakika-

Komedi, dram

Şaşi (Sridevi)

Başarılı bir eşi ve çok bilmiş 2 çocuğu olan ev hanımımız Şaşi.

Harika yemekler yapmasının yanı sıra çok güzel lokma tatlısı yapar hatta sipariş üzerine yapıp satar.

Bu küçük işinde kendince başarılı olsa da eşi bu tatlı işini bile küçümser, bu işi ciddiye almaz hatta gereksiz olarak görür. Şaşi'nin işini ne kadar severek yaptığını görmez bile. 

Şaşi'nin, ailesine göre çok büyük bir eksiği vardır. İngilizce.. 

Eşi başarılı bir iş adamadır ve çok iyi İngilizce konuşur. Çocuklarda okulda aldıkları eğitimle çok iyi İngilizce konuşurlar. İngilizcede yetersiz olan tek kişi Şaşi'dir ve bu durum ailesi içinde dalga konusu olur.

Bir kelimeyi yanlış söyledi diye eşi ve çocukları ona gülüp dalga geçmeye başlarlar.

Ah bu kız beni sinir etti...

Bir gün bu kızın veli toplantısı olur. Bütün toplantılarına babası katılır ancak bu sefer işinden dolayı toplantıya katılamayacağını söyler. Kendisi gidemeyeceği için annen gitsin der ama bu durum kızı aşırı sinirlendirir. Annesi İngilizce konuşamadığı için toplantıya onun gelmesini istemez. Bu arada okulda herkes İngilizce konuşuyor. Şaşi'de zaten özgüvenini kaybetmiş ben nasıl giderim, ne konuşurum diye düşünüp durur ama sonra gitmeye karar verir.

O okul sahnelerinde kızın tavırlarına iyice gıcık oldum. Biri annesiyle konuşmak istediğinde hemen annesini oradan uzaklaştırır. Öğretmeniyle de Hintçe konuşması çok bilmiş kızımızı utandırır.

Şaşi'nin kız kardeşi ve yeğenleri New York'ta yaşıyorlar ve yeğenlerinden birinin düğünü olacaktır. Kardeşi arayıp ailece bizimkileri davet eder.

Şaşi'nin eşi Şaşi'ye der ki sen önden git düğün hazırlıklarında kardeşine yardım et biz üçümüz 5 hafta sonra geliriz der. Tabi Şaşi birden panikler. Bu kötü İngilizcesiyle daha önce hiç gitmediği, dilini bilmediği bir ülkeye tek başına nasıl gider.. 

Eşi ona havaalanında neler soracaklarını ve onunda nasıl cevaplar vermesi gerektiğini ezberletir. Ve bizim özgüveni yerlerde olan Şaşi'miz biner uçağa. 

Ve uçakta yanına çok tatlış bir amca oturur..

Amitabh Bachchan 😍

Şaşi susamış ama su istemeye bile cesareti yok. Yol boyu bu amcamız ona yardımcı olur, kendine güvenmesini söyler. Güzel güzel öğütler verir ve Şaşi'nin rahatça yolculuk yapmasına yardımcı olur.

Şaşi New York'ta bir kaç saatliğine tek başına takılır ama bir kafeye girip doğru düzgün sipariş bile veremez. Karşısında da anlayışlı insanlar olmayınca Şaşi çok üzülür ağlar. 

Yolda giderken karşısına bir otobüs çıkar..

4 haftada İngilizce öğrenin yazısını görünce Şaşi heyecanlanır. Ama yeğeni bunun imkansız olduğunu söyler.

Yine de Şaşi bu kursa gitmek ister ve gidip kaydını yaptırır.

Bu kurs işini herkesten gizler. Her gün tek başına kursa gider ve gelir.

Burada dikkatimi çeken bir şey vardı. 

Bu kurstan kimseye bahsetmedi mesela eşine söyleseydi büyük ihtimalle buna da karşı çıkacaktı. Sen öğrenemezsin, sen o kursun nerede olduğunu bile bulamazsın falan derdi ama yanında onu engelleyecek kimse olmayınca hiç bilmediği bir ülkede bir şekilde kursu da buldu kaydını da yaptırdı. Bu ufacık şeyler bile onu çok mutlu etti.

Birde öyle güzel bir sınıfa denk geldi kiii 😍

Çok tatlı bir öğretmen ve çok tatlı sınıf arkadaşları oldu 😊

Kendi küçük işinden bahsedince herkesin ona hayranlık duyması, öğretmeninin ona sen bir girişimcisin demesi onu çok mutlu etti.

Derslerde de başarılı bir öğrenciydi. 

Sınıfına yemek yapıp getirmişti ve hepsi yemeğe bayılmıştı 😄

Sınıfında bir Fransız bey vardı. O da aşçıymış. Aralarında böyle bir diyalog geçmişti. 

Şaşi o kadar haklısın ki..

Bu Fransız beyle bir kafede otururken hiç farkında olmadan garsona doğru bir İngilizceyle sipariş vermişti 😄

Nasıl mutlu olmuştu bu duruma 😄

Biraz bu Fransız beyden de bahsetmek istiyorum. 

Beyimiz Şaşi'den hoşlanıyor. Sürekli onunla konuşmak istiyor. İkisi de İngilizceyi çat pat konuşuyor ama bir şekilde anlaşıyorlar. 

Hatta o çat pat İngilizceyle Şaşi'ye öyle güzel şeyler söylüyor ki Şaşi kendini çok iyi hissediyor, değerli hissediyor. 

Bu kursta geçirdiği haftalar boyunca Şaşi kendini sevmeyi öğrendi. Bunu sınıf arkadaşları, öğretmeni ve en önemlisi Fransız bey sayesinde öğrendi.

Ailesi Hindistan'dan gelince derslerine devam etmekte zorlanan Şaşi bir şekilde kursunu tamamladı. Ama ailesi de kardeşi de onun İngilizce öğrendiğini hala bilmiyordu. 

Düğün günü aileler konuşma yapınca Şaşi'de konuşma yaptı. 

O tam konuşmak için ayağa kalktığın da eşi onun oturmasını söyledi ama Şaşi konuşmaya başladı. Hem de İngilizce..

Tabi herkes şok oldu.

O sahnede yaptığı konuşma çok anlamlı bir konuşmaydı. 

Bunları dinleyen aile üyelerinin yüz ifadelerini gördüğümde içimin yağları eridi.. 

Düğüne Şaşi'nin sınıf arkadaşları da gelmişti. Orada Fransız beyle arasında geçen konuşma beni çok duygulandırdı.

Bu teşekkür konuşması beni birazcık ağlattı. Halbuki bu Fransız beyin yaptığı çok büyük şeyler değildi. İki güzel söz, cesaret verici konuşmalar, yaptığı bir işi tebrik etmek gibi şeylerdi.

Bunlar normalde küçük şeyler gibi görünebilir ama Şaşi yıllardır evli olduğu eşinden bunların hiçbirini duymamış. 

Film boyunca Şaşi'nin kendisiyle mücadelesini, kendisini sevmeyi öğrenmesini, kendisini birey olarak kanıtlama çabasını izlemek çok güzeldi.

English Vinglish yorum

Ben bu filmi ilk defa izledim. Nasıl gözümden kaçmış bilmiyorum. Harika bir film. 

Filmi izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Çok akıcı ve güzel. Gereksiz dans sahneleri de yok mesela. Sadece son sahnelerde düğün olduğu için birazcık oynandı tabi o kadar 😄

Son olarak başrolümüz Sridevi'yi daha önce Mom filminde izlemiştim. Çok çok başarılı bir oyunculuk sergilemiş bu iki filmde de. 2018'de vefat etmiş. Bir daha onun bu harika oyunculuğunu izleyemeyecek olmamız beni biraz üzdü 😔

Ben herkesin bu filmi izlemesini tavsiye ediyorum. Benim en sevdiğim filmler arasına girdi. 

Şimdiden izleyecek olanlara iyi seyirler 💛