BUFFIY: Doom At Your Service / Kore Dizi / 2021

Başrol çiftin güzelliği için saçma senaryosuna katlandığım bir dizi Doom At Your Service..

Doom At Your Service konusu, Tak Dong Kyung, bir gece sesli bir şekilde dünyanın yok olmasını diler. Dokunduğu her şeyin yok olmasına neden olan Myul Mang yani Yıkım adında bir adamda bu dileği duyar ve dileğini gerçekleştirmek için Tak Dong Kyung'un karşısına çıkar.

-16 bölüm-

Romantik, fantastik/bilim kurgu

Tak Dong Kyung (Park Bo Young)

Bir web romanı yayıncılık şirketinde editörlük yapan minnoş kızımız Dong Kyung. Annesini ve babasını çok küçükken kaybetmiş. Erkek kardeşiyle beraber yaşıyor.

Bir gün doktora kontrole gider ve 100 günlük ömrü kaldığını öğrenir. Bu kötü haber yetmezmiş gibi bir de özel hayatıyla ilgili sorun yaşayan kızımız günün sonunda kendi kendine dertlenir, içer sarhoş olur ve o üzüntülü haliyle, çok içten ve sesli bir şekilde dünyanın yok olmasını diler.

Myul Mang (Seo In Guk)

Myul Mang yani Yıkım beyimiz bu dünya ile öteki dünya arasında aracı olan bir varlık. Varoluş nedeni sadece yıkım getirmek. Bu durum onu ne kadar üzse de elinden bir şey gelmez. Çünkü tanrı onu bunun için yaratmış.

İnsanların dileklerini duyabilen Yıkım beyimiz Dong Kyung'un dileğini de duyar ve o dileği gerçekleştirmek ister.

Çünkü o da dünyanın yok olmasını ister. Dünya yok olursa onun da var olması için bir sebep olmayacak. Bu yüzden hemen kızımızın kapısında belirir.

Kıza kendisini tanıtır ve dileğini gerçekleştirmeye geldiğini söyler. Kızımız tabi doğal olarak inanmaz ama Yıkım bey ne yapar eder inandırır.

Kızımız onun nasıl bir varlık olduğuna ikna olur.

Yıkım beyimiz der ki "Tekrar sesli bir şekilde aynı dileği dile bende 100 gün boyunca acı çekmemeni ve acı çekmeden ölmeni sağlayayım."

Böyle bir anlaşma yaparlar ancak kızımız bu anlaşmayı bozarsa onun yerine en sevdiği kişi ölecek. Kızımız biraz tereddüt eder hatta böyle bir dilek dilediği için pişman olur ama artık çok geçtir.

Kızımızın, hastalığında dolayı çektiği acı çok büyüktür. Onun için dayanması zor bir acıdır.

Bu acıyı dindirmek için Yıkım beyimiz kızımıza kırmızı bir bilekli takar.

Bu bileklik onun acı çekmesini engeller ama bilekliğin günde bir kere şarj edilmesi gerekir.

Yıkım beyimiz kızımızın elini tutunca bileklik şarj olur.

Her günleri böyle birlikte geçip giderken kızımız Yıkım beyimize der ki birlikte yaşayalım.

Bir gün erkek kardeşi eve gelir ve bizim Yıkım beyimizi görür.

Bu sahne çok komikti özellikle selam kayınbiraderim demesine çok güldüm 😂

Kardeşi Tak Sun Kyung (Da Won)

Çiftimiz bir olay sonucu tartışırlar ve Yıkım beyimiz ağır sözler söyler kızımıza.

Bu sözlerin üzerine kızımız hem üzülür hem sinirlenir.

Ağır sözler söylemeye devam eden Yıkım beyimize, kızımız da der ki 👇

Anlaşmayı bozması karşılığında en sevdiği kişi ölecekti ya o yüzden kızımız böyle bir karar veriyor.

Zaten dünyanın yok olmasını isteyen, varoluş sebebinden bıkmış olan yıkım beyimiz hiç itiraz etmez ve "Sev beni" der.

Kızımız o günden sonra Yıkım beyimize aşık olmak için elinden geleni yapar. Ama bir zaman sonra hiç çaba göstermese de Yıkım beyimize aşık olmaya başlar. Tabi yıkım beyimizde kızımıza boş değil.

Sevgili olmaya başlayan sevgili çiftim güzel güzel vakit geçirirler.

Teknolojiden uzak Yıkım beyimize telefon almaya giderler.

Çok sevimli bir sahneydiii 😍

Özellikle pata küte düştüğüm sahneler 👇

Yıkım beyin kızımızı bilinçaltındaki yere ışınlaması 😍

Onun için kiraz çiçeklerini açtırması 😍

Ahh bu sahneler çok romantiktii 💗

Ben insan değilim, merhametim, sevgim yok benim diyen Yıkım beyin aşık hallerini izlemek ah ne güzeldi 😍

Tabi finale kadar böyle canımlı cicimli değildi bölümler. Özellikle son bölümlere doğru senarist bizi birazcık ağlattı. (Son bölümler hakkında bir şey yazmayacağım spoiler olmasın 🙊)

Geleyim diğer karakterlere

Tanrı Sonyeoshin (Jung Ji So)

İlişkilerine sürekli burnunu sokan biraz gizemli bir Tanrı vardı birde. Başlarda baya sinir olmuştuk ama sonra acaba iyi biri mi diye düşündürten şeyler yapmıştı.

Bir de bir türlü anlam veremediğim aşk üçgenine düşen yan karakterler vardı.

Na Ji Na (Shin Do Hyun)

Kızımızın çalıştığı şirkette yazar olarak çalışan Ji Na.

Bu kız çok güzel ve çok tatlııı. Dong Kyung ile de çok samimiler.

Bu kızımızın lise de sevgili olduğu bir çocuk var.

Lee Hyun Kyu (Kang Tae Oh)

Çocuk yurtdışına gidiyor. Kızla net bir şekilde ayrılmıyor bir mesaj bile atmıyor. Ve bir daha da hiç görüşmüyorlar.

Uzuun zaman sonra bu çocuk Kore'ye geri dönüyor hiçbir şey olmamış gibi pişkin pişkin kızın karşısına çıkıp sevgili olalım falan diyor. Ay nasıl sinir etmişti beni.

Cha Joo Ik (Lee Soo Hyuk)

Kızımız o çocuk yurtdışıdayken, aşk acısı çektiği o zor zamanlarında Cha Joo Ik ile karşılamış ve Joo Ik kıza aşık olmuştu. Ama şöyle de bir durum var Joo Ik ile Hyun Kyu abi kardeş gibiler hatta aynı evde yaşıyorlar.

Ay çok saçma bir durumun içindeydiler. Bu üçlünün olaylarına çok girilmişti. Yani senarist çok istiyorsa onlar için ayrı bir dizi senaryosu yazsaymış keşke çünkü yan çiftlere bu kadar sahne verildiğini daha önce görmemiştim. Bana bu durum baya saçma geldi.

Diziye bir kaç bölüm yazar Park Young karakteriyle dahil olan Nam Da Reum bebişim.

Bugüne kadar bütün dizilerde başrollerin gençliklerini oynayan Da Reum bu sefer

kimsenin gençliğini oynamadı ve bizi şaşırttı Onunda yakında yeni dizisi başlayacak ve yine bizi şaşırtarak kimsenin gençliğini oyamayacak baya baya başrol olacak 😂

Resmen çocuğun büyüdüğüne şahit olduk ve başrol olacağı haberi beni hem duygulandırdı hem de çok mutlu etti 😍

Doom At Your Service yorum

Daha en başında Park Bo Young ile Seo In Guk'un partner olacağını duyduğumda aşırı heyecanlanmıştım. Dizinin konusuna ayrıca yükselmiştim. Ve ilk bölüm geldiğinde büyük bir hevesle izlemeye koşmuştum. İlk bölümleri çok çok sevmiştim ancak daha sonra diziye karşı ilgim azaldı.

Senaryo bir ağırlaşmaya başladı, bazı konular uzadı. Bölümler biterken acaba bir sonraki bölüm ne olacak diye heyecanlanmadım mesela. Hatta bir an önce final bölümü yayınlansın da sonunu öğreneyim yeter dedim. Tabi bu benim yorumum belki izleyenler son bölüme kadar sevmişlerdir.

Ama ben en en çok başrollerin uyumunu sevdim.

Çok yakışıyorlar birlikte çok minnoşlardı. İkisi de ayrı ayrı çok sevdiğim oyuncular. Bir sonraki projelerini merakla bekliyor olacağım.